Kanuni Sultan Süleyman'ın Yaptığı Savaşlar

Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleştirilen savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa ve Doğu'daki etkisini artıran önemli olaylardır. Bu içerikte, Macaristan seferleri, İslam ve Hristiyan devletleri arasındaki çatışmalar ile denizlerdeki stratejik hamleler ele alınmaktadır. Savaşların sonuçları, imparatorluğun siyasi ve ekonomik konumunu şekillendirmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman'ın Yaptığı Savaşlar
06 Eylül 2024

Kanuni Sultan Süleyman'ın Yaptığı Savaşlar


Macaristan Seferi


Nedenleri

  • Macaristan'ın Balkanlardaki milletleri Osmanlılara karşı kışkırtması.
  • Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken'e güvenen Macaristan'ın Osmanlılara vermesi gereken vergiyi yollamaması.
  • Osmanlıların gönderdiği elçinin Macarlar tarafından öldürülmesi.

Kanuni önce Tuna yoluyla Belgrad üzerine bir donanma gönderdi. Ardından, bir ordu ile Macaristan'a girdi (1521).

Belgrad'ın alınmasından sonra çevresindeki bazı kaleler de (Karlofça, Salankamen, Ösek) alındı. Belgrad, bundan sonra Avrupa'ya yapılan seferlerin önemli bir üssü oldu.

Mohaç Meydan Savaşı (1526)

Nedenleri

  • Macar Kralı'nın Osmanlılara karşı Şarlken'den ve Avusturya Arşidükası'ndan destek sağlayarak bir cephe oluşturması.
  • Şarlken'e esir düşen Fransa Kralı I. Fransuva'nın Kanuni'den yardım istemesi.
  • Kanuni'nin Fransuva'yı yanına çekerek Avrupa Hristiyan birliğini parçalamak istemesi.

Sonuçları

  • Kanuni, Mohaç Ovası'nda Macar Ordusu'nu ağır bir yenilgiye uğratarak Macaristan'ın başkenti Budin'e (Budapeşte) girdi.
  • Macaristan'ın bir bölümü doğrudan doğruya Osmanlı Devleti'ne bağlandı.
  • Bir kısmında ise Osmanlı Devleti'ne bağlı Erdel Beyliği kuruldu. (Böylece, Osmanlı Devleti ile Kutsal Roma Germen İmparatorluğu arasında tampon bir bölge oluştu)

I. Viyana Kuşatması (1529)

  • Osmanlı müttefiki Yanoş'un krallığını istemeyen Macar soyluları, Avusturya Arşidükası Ferdinand'ın yardımını istediler.
  • Bunun üzerine Ferdinand, Yanoş'a savaş açarak Budin'e girdi.
  • Kanuni tekrar Macaristan seferine çıkmak zorunda kaldı. Budin'i geri aldı ve Yanoş'u tekrar Macar krallık tahtına oturttu.
  • Kanuni, Ferdinand'la bir meydan savaşı yapmak istiyordu. Bu nedenle Ferdinand'ı izlemeye karar verdi.
  • Viyana önlerine geldi. Kenti derhal kuşattıysa da çok iyi korunmuş olan Viyana'yı alamadı.

Alman Seferi

Viyana seferinden sonra Ferdinand, bir yandan İstanbul'a elçiler göndererek Macar Kralı olarak tanınmasını istedi. İsteği kabul edilmeyince Budin'i kuşattı.

Bunun üzerine Kanuni tekrar sefere çıktı ve Budin'i kurtardı. Ferdinand, Andrea Dorya aracılığıyla Akdeniz'de bazı girişimlerde bulunduysa da bir sonuç elde edemedi ve Osmanlı'dan barış istemek zorunda kaldı.

İstanbul Antlaşması (1533)

  • Ferdinand, Kanuni'nin üstünlüğünü kabul etti. Avusturya Arşidükası protokol bakımından Osmanlı sadrazamına eşit sayılacaktı.
  • Ferdinand, Macar topraklarından elinde kalan yerler için yıllık vergi vermeyi kabul etti.
  • Ferdinand, Yanoş'un Macar krallığını tanıdı.
  • Barış süresi Avusturya'nın arzusuna bırakıldı.

Kanuni, Ferdinand barışı bozmadıkça bu antlaşmanın yürürlükte kalacağını bildirdi.

Macaristan'ın Osmanlı Ülkesine Katılması

Macar Kralı Yanoş öldükten sonra Ferdinand antlaşmayı bozup Macaristan'ı işgal etti. Bunun üzerine Kanuni Macaristan'a yeni bir sefer yapmak zorunda kaldı.

Sonuçta Macaristan üç parçaya bölündü

  • Bir kısmı doğrudan doğruya Budin Beylerbeyliği adıyla Osmanlı Devleti'ne bağlandı.
  • Bir kısmı Yanoş'un oğluna Erdel Beyliği olarak bırakıldı.
  • Kuzey Macaristan ise Avusturya'nın elinde kaldı.

1551'de Ferdinand'ın Erdel işlerine karışması üzerine Osmanlı-Avusturya savaşları yeniden başladı. Bu savaşlar Kanuni'nin ölümüne kadar sürdü.

Osmanlı-Fransız İlişkileri

Osmanlı-Fransız ilişkileri Fransa kralının Kanuni'den yardım istemesiyle başladı. Kanuni, Fransızları Avrupa birliğinden uzaklaştırmak amacıyla onlarla 1535'te bir dostluk ve ticaret antlaşması imzaladı. Bu antlaşma ile Fransızlara kapitülasyonlar diye bilinen birçok ticari imtiyazlar verildi.

Kapitülasyonlarla Fransız tüccarlarına gümrük indirimleri, vergi ayrıcalıkları ve hukuksal güvenceler sağlanmıştı.

Kapitülasyonlar Neden Verildi?

Daha önce de I. Murad'dan itibaren yabancı tüccarlara bu tür ayrıcalıklar verilmiş, Fatih Sultan Mehmed döneminde de Venediklilere bazı ticari haklar tanınmıştı. O dönemde, yabancı tüccarlara bu tür ayrıcalıkların verilmesi son derece olağandı.

Kanuni, bu kapitülasyonları vermekle;

  • Sönmeye başlayan Doğu Akdeniz ticaretini canlandırmayı,
  • Yabancı tüccarlara ayrıcalıklar tanıyarak onları Doğu Akdeniz'e çekmeyi amaçlıyordu.

Kapitülasyonlar Nasıl Zararlı Hale Geldi?

Kanuni, Fransızlara bu ayrıcalıkları verirken bu ayrıcalıkların, "Antlaşmayı imzalayan hükümdar sağ kaldığı sürece geçerli olacağını" belirtmiştir. Nitekim Fransızlar, her padişah değiştikçe, yeni padişaha ve önemli devlet adamlarına hediyeler vererek bu imtiyazları yeniden aldılar. 1740'ta kapitülasyonlar birçok devlete daha verildi ve sürekli hale getirildi.

Osmanlı Devleti'nin ekonomik yapısının ve dönemin gereği olarak Avrupalılara kapitülasyonlar vermesinde hiçbir sakınca yoktu. Tersine birçok yarar vardı. Ekonomik yapı değişip ayrıcılık verme politikası artık geçerliliğini kaybedince, bu tür uygulamalara başvuran Avrupa ülkeleri, verdikleri ayrıcalıkları kaldırdılar.

Osmanlılarda ise gelişmeler bunun tersine oldu. Giderek güçlenen Avrupa ülkeleri Osmanlı Devleti üzerindeki siyasal ve ekonomik baskılarını artırdılar. Sonuçta Osmanlı ülkesi Avrupa devletlerine bir açık pazar haline geldi ve yarı sömürge durumuna düştü.

Doğuda Gelişmeler

Şah İsmail'in ölümünden sonra yerine geçen oğlu, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki en büyük düşmanları olan Alman İmparatoru Şarlken ve Avusturya Arşidükü Ferdinand ile ittifak kurdu. Bunun üzerine Kanuni, İran üzerine üç sefer düzenledi.

  • Birinci seferde Bağdat alındı (1534).
  • İkinci seferde Kanuni'nin Avusturya seferinden yararlanarak Safevilerin ele geçirdiği yerler (Tebriz, Nahcivan, Van) geri alındı.
  • Üçüncü seferde meydan savaşı yapılacak bir kuvvetle karşılaşılmadı. Erivan, Nahcivan ve Karabağ fethedildi.

Bu savaşlar her iki taraf için de zararlı oluyordu. Bunun üzerine İran Şahı elçi göndererek barış istedi.

Amasya Antlaşması (1555)

  • Bağdat, Tebriz ve Doğu Anadolu Osmanlılarda kalacaktı.

Denizlerde Gelişmeler

Rodos'un Alınması (1522)

Rodos Adası, Akdeniz'in deniz yolları üzerinde önemli bir üs durumundaydı. Burada örgütlenmiş olan Sen Jan Şövalyeleri ticaret gemilerine saldırmaktaydılar. Şarlken ve Ferdinand'ın desteklediği bu korsanlar birliği, Osmanlıların Akdeniz'deki ticari çıkarlarını her fırsatta zedeliyorlardı. Kanuni, Rodos üzerine büyük bir donanma gönderdikten başka kendisi de büyük bir ordu ile adaya geçti. Karada ve denizde çok şiddetli çarpışmalardan sonra şövalyeler adayı boşaltmak zorunda kaldılar (1522). Şarlken bu şövalyelere Malta Adası'nı vererek onların dağılmalarını önledi.

Akdeniz'de Egemenlik Mücadelesi

Kanuni'nin Avrupa içlerine kadar nüfuz etmesi üzerine Şarlken, Osmanlıları Akdeniz'den vurmak istedi. Osmanlılar o dönemde karada çok kuvvetliydiler. Bu nedenle Şarlken, Kanuni ile doğrudan doğruya karşı karşıya gelmekten kaçınmıştır. Ancak, Osmanlılar denizde henüz karadaki kadar kuvvetli değildiler.

Şarlken; Venediklileri, Papa'nın güçlerini, İspanya ve Malta şövalyelerini bir araya getirdi. Bu birlik bir yandan Mora kıyılarına saldırırken, öte yandan Osmanlı ticaret gemilerini vuruyordu.

Bu durum karşısında Kanuni, Akdeniz'in ünlü denizcilerinden Barbaros'u Kaptan-ı Derya'lığa getirdi. Ayrıca kendisine Cezayir Beylerbeyliği verdi. Barbaros, Adalar Denizi'ndeki hemen hemen bütün adaları ele geçirdi. İtalya ve İspanya kıyılarını vurdu, bazı adaları aldı.

Preveze Deniz Savaşı (1538)

Akdeniz'deki bu egemenlik mücadelesi kaçınılmaz olarak, büyük bir hesaplaşmaya yol açtı. Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz'in birleşik donanması Preveze Körfezi önlerinde Osmanlı Donanması ile karşı karşıya geldi. Barbaros, kendisinden üstün olan bu birleşik güce karşı büyük bir zafer kazandı. Zaferin kazanılmasında Turgut, Murat ve Salih reislerin de büyük katkıları oldu. Birleşik Donanmaya da Andrea Dorya komuta ediyordu.

Şiddetli bir deniz savaşından sonra Osmanlılar üstün geldiler.

Sonuçları

  • Venedikliler, Akdeniz'deki ticari çıkarlarını sürdürebilmek için Osmanlılarla anlaşma yolunu seçtiler.
  • Venedikliler ağır bir savaş tazminatı ödemeyi kabul ettiler.
  • Bu büyük zafer, Osmanlılar'a Orta Akdeniz'de üstünlük sağladı. Bu üstünlük İnebahtı Savaşı'na (1571) kadar devam etti.

Trablusgarp'ın Fethi ve Cerbe Savaşı

  • Trablusgarp, Malta Şövalyeleri'nin elindeydi. Turgut Reis, burayı kuşatarak ele geçirdi (1551) ve buraya beylerbeyi olarak atandı.
  • Malta Şövalyeleri'nin hazırladığı Haçlı donanması bu sefer, Cerbe adası önlerinde Turgut Reis'in komutasındaki donanmayla çatıştı ve büyük kayıplar verdi. Cerbe Savaşı, Preveze'den sonra kazanılmış en önemli deniz zaferidir.
  • Bu savaştan sonra Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika'da Osmanlı üstünlüğü tartışılmaz hale geldi.

Malta Adası'nın Kuşatılması (1565)

Rodos'un alınmasından sonra şövalyeler Malta Adası'na yerleşmişlerdi. Burası hem Osmanlı ticareti hem de Osmanlıların Kuzey Afrika'daki toprakları için bir saldırı üssü haline getirilmişti. Bunun üzerine

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
soru
Nami 24 Ağustos 2024 Cumartesi

Kanuni Sultan Süleyman'ın kazandığı savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü pekiştiren önemli dönüm noktalarıdır. Özellikle Macaristan Seferi, Mohaç Meydan Savaşı ve Viyana Kuşatması gibi zaferler, sadece askeri başarılar değil, aynı zamanda siyasi ve stratejik anlamda da büyük kazanımlar sağlamıştır. Mohaç Savaşı'nda elde edilen zafer, Macaristan'ın büyük bir kısmının Osmanlı topraklarına katılmasına yol açmış, bu da Osmanlı'nın Avrupa'daki etkinliğini artırmıştır. Ayrıca, Viyana Kuşatması gibi girişimler, Kanuni'nin askeri dehasını ve stratejik düşünme yeteneğini gözler önüne sermektedir. Tüm bu savaşlar, Sultan Süleyman'ın imparatorluğunu genişletme ve Osmanlı'nın Avrupa'daki gücünü pekiştirme çabalarının birer örneğidir.

Cevap yaz
1. Cevap
cevap
Admin

Kanuni Sultan Süleyman'ın Savaş Stratejileri

Nami, Kanuni Sultan Süleyman'ın kazandığı savaşlar, yalnızca askeri başarılarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki hâkimiyetini pekiştiren önemli stratejik adımlar olmuştur. Özellikle Mohaç Meydan Savaşı, Osmanlı'nın Macaristan üzerindeki etkisini artırmış ve bu bölgedeki toprak kazanımları imparatorluğun siyasi gücünü güçlendirmiştir.

Viyana Kuşatması'nın Önemi

Viyana Kuşatması, sadece askeri bir sefer değil, aynı zamanda Osmanlı'nın Avrupa'daki hâkimiyetini pekiştirme çabalarının da bir yansımasıdır. Bu kuşatma, Kanuni'nin askeri dehasını ve stratejik düşünme kabiliyetini gözler önüne sererken, aynı zamanda Osmanlı'nın Batı'daki etkisini artırma yönündeki hedeflerinin de bir sembolü olmuştur.

Sonuç ve Etkileri

Sonuç olarak, Sultan Süleyman'ın gerçekleştirdiği seferler, Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarını genişletmekle kalmamış, aynı zamanda imparatorluğun Avrupa'daki siyasi ve askeri gücünü de artırmıştır. Bu dönemde kazanılan zaferler, Osmanlı'nın tarih sahnesindeki yerini güçlendirmiştir.

soru
Tolunbay 10 Ağustos 2024 Cumartesi

Kanuni Sultan Süleyman'ın savaşları hakkında yazılanları okuduktan sonra, bu dönemdeki stratejik hamlelerin ne kadar önemli olduğunu düşünmeden edemiyorum. Özellikle Macaristan Seferi sırasında, Osmanlıların Belgrad'ı alması ve ardından Mohaç Meydan Savaşı'nda elde edilen zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda siyasi dengeyi de değiştiren bir gelişme gibi görünüyor. Macar Kralı'nın Osmanlılara karşı Şarlken'den destek istemesi, Avrupa'daki güç dengelerini nasıl etkiledi? Bunun sonucunda Osmanlıların Macaristan üzerindeki etkisi arttı ve bölgeye olan hâkimiyetleri pekişti. Ayrıca, Kanuni'nin Fransızlarla kurduğu dostluk ve ticaret antlaşmaları, Avrupa'daki Hristiyan birliğini bozma çabası olarak dikkat çekici. Bu tür stratejiler, Osmanlı Devleti'nin uluslararası ilişkilerdeki becerisini gösteriyor. Kapitülasyonlar verilirken, bu ayrıcalıkların uzun vadede nasıl bir sorun yaratabileceği öngörülmüş müydü? Zamanla bu imtiyazların Osmanlı ekonomisine zarar vermesi, devletin zayıflamasına neden oldu. Doğu'daki gelişmeler de oldukça ilginç; İran'la yapılan seferler ve Amasya Antlaşması, Osmanlı'nın doğudaki sınırlarını güvence altına almasına yardımcı oldu. Rodos'un alınması ve Preveze Deniz Savaşı gibi deniz zaferleri ise Osmanlı'nın Akdeniz'deki gücünü pekiştirdi. Bu savaşların sonuçları, Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri ve ticari üstünlüğünü nasıl etkiledi? Sonuç olarak, Kanuni Sultan Süleyman dönemi, askeri başarıların yanı sıra diplomasi ve strateji açısından da önemli dersler içeriyor. Bu savaşların, yalnızca o dönemde değil, sonraki yıllarda da nasıl bir etki yarattığını düşünmek, tarihsel bağlamı anlamak açısından hayati önem taşıyor.

Cevap yaz
1. Cevap
cevap
Admin

Macaristan Seferi ve Siyasi Denge
Tolunbay, Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki stratejik hamlelerin önemini vurgulaman gerçekten yerinde. Macaristan Seferi sırasında Belgrad’ın alınması ve Mohaç Meydan Savaşı’ndaki zafer, Osmanlılar için sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Avrupa’daki güç dengelerini değiştiren kritik adımlardı. Macar Kralı'nın Osmanlılara yardım istemesi, Avrupa’daki Hristiyan birlikteliğini zayıflatarak, Osmanlıların bölgedeki etkisini artırdı.

Fransızlarla Kurulan İlişkiler
Kanuni'nin Fransızlarla kurduğu dostluk ve ticaret antlaşmaları, Hristiyan Avrupa'daki birliği bozma çabası olarak büyük bir stratejik hamleydi. Bu tür ilişkiler, Osmanlı Devleti'nin uluslararası ilişkilerdeki becerisini öne çıkarırken, kapitülasyonların getirdiği ayrıcalıkların uzun vadede yaratacağı sorunlar konusunda haklı endişeler vardı. Zamanla bu imtiyazlar, Osmanlı ekonomisine zarar vererek devletin zayıflamasına yol açtı.

Doğu'daki Gelişmeler
Doğu'daki seferler ve Amasya Antlaşması, Osmanlı'nın doğudaki sınırlarını güvence altına almasına yardımcı oldu. Rodos'un alınması ve Preveze Deniz Savaşı gibi deniz zaferleri ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz'deki gücünü pekiştirdi. Bu zaferler, Osmanlı'nın askeri ve ticari üstünlüğünü artırarak, imparatorluğun büyümesine katkı sağladı.

Sonuç
Sonuç olarak, Kanuni Sultan Süleyman dönemi, askeri başarıların yanı sıra diplomasi ve strateji açısından da önemli dersler içeriyor. Bu dönemle ilgili olan savaşların, sadece o dönemde değil, sonraki yıllarda da nasıl bir etki yarattığını düşünmek, tarihsel bağlamı anlamak açısından kritik bir öneme sahip.

Çok Okunanlar
Haber Bülteni
Popüler İçerik
Kanuni Sultan Süleyman Macaristan Seferi
Kanuni Sultan Süleyman Macaristan Seferi
Kanuni Sultan Süleyman'ın Ölümü
Kanuni Sultan Süleyman'ın Ölümü
Şehzade Mustafa'nın Öldürülmesi
Şehzade Mustafa'nın Öldürülmesi
Kanuni Sultan Süleyman Hayatı
Kanuni Sultan Süleyman Hayatı
Kanuni Sultan Süleyman Hint Seferleri
Kanuni Sultan Süleyman Hint Seferleri