{ "title": "Kanuni Sultan Süleyman'ın Ölümü", "image": "https://www.kanunisultansuleyman.gen.tr/images/kanuni-sultan-suleymanin-olumu-5475.jpg", "date": "19.01.2024 15:08:02", "author": "Yetişen", "article": [ { "article": "
Kanuni Sultan Süleyman'ın Ölümü; 1566 senesinde hasta bir şekilde 13. Seferi olarak zigetvar üzerine sefer düzenleyerek yola çıktı. Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar seferi düzenlediği zaman padişahlığının 46 yılında ve 73 yaşındaydı. Zigetvar şehrinin çevresi nehirle ve sularla çevrili ve üç bölümden oluşuyordu. Bu nedenle hemen sonuç alınamadı. Kuşatmanın son günlerine yakın rahatsızlığı iyice ilerleyen Kanuni Sultan Süleyman 1566 yılında Eylül ayının 6-7 gecesi sabaha karşı hakkın rahmetine kavuştu.

Kanuni Sultan Süleyman ölümünden bir süre sonra Zigetvar alındı fakat yine de durum oldukça tehlikeli bir durum arz ediyordu. Bu nedenle yeniçerilerin ve düşmanın bu ölüm haberini alması vahim sonuçlar meydana getirebilirdi. Yeniçerilerin bu durumu öğrenmesi denetilemeyen bir topluluğa dönüşmelerine neden olabilirdi. Düşmanın ise böyle bir durumdan faydalanma olasılığını artırıyordu. Bu nedenle Sokullu Mehmet Paşa böyle bir durumda yapılması gerekenin en iyisini yaparak hükümdarın vefatını vezirler dahil olarak herkesten gizledi. Vefatı sadece hükümdara çok yakın olan kişiler biliyorlardı.

Sokullu Mehmet Paşa öncelikle Kütahya da sancak beyliği yapan şehzade Selim'e ulak gönderdi. Bu haberi götüren ulak Hasan Çavuş bile vefat olayından habersiz Halep beylerbeyliğine atanan bir paşaya atama emrini götürdüğünü ve giderken de Kütahya da bulunan Şehzade Selim'e kazanılan zaferi müjdeleyen haberi vereceğini zannediyordu.

Sokullu Mehmet Paşa öte yanda el yazısı hükümdarın el yazısına benzeyen Cafer Ağa'ya hükümdarın ağzından mektuplar yazdırıp gönderiyordu. Bu arada hükümdarın cenazesini gizli olarak Otağı Hümayun da yıkattı ve hükümdarın vefatını bilen 12 kişi ile cenaze namazı kılındı. Hükümdarın iç organları çıkartılarak bulunduğu yere gömülmüştür. Cenazesi ise mumyalanarak tabuta konulup, tahtın altına saklanmıştır. Ardından bu durumdan vezirlere de haber verildi. Fethin ardından ise yapılması gereken fetih şenlikleri icra edildi. Hatta hükümdarın Cuma namazını alınan Zigetvar şehrinde camiye dönüştürülen kilise de kılınacağı ilan edilerek duyuruldu. Ardından ise padişahın rahatsızlığının arttığı ve Cuma namazına katılamayacağı duyuruldu.

Kanuni Sultan Süleyman'ın öldüğüne dair çıkan fısıltıların önüne geçmek amacıyla bir gün sonra divan toplantısı düzenleneceği ilan edildi. Ancak bu divanda ele alınan konu yeniçerilerin bu durumu anlamaması için nasıl davranılacağı içindi. Yeniçerilerin başı hümayuna gidip hükümdardan emir almış gibi yaparak, yeniçeri askerlerinin bir kısmını kalenin tamir işleri için vazifelendirdi. Bir bölüm askerde diğer civar çevrelerdeki ufak kalelerin fethine yollanarak Karargahı'n çevresinden uzaklaştırmaya çalışıldı.

Fakat günler geçtikçe şüpheler çoğalıyordu. Ancak 43 gün sonra gelen haberle Şehzade Selim'in Belgrat'a ulaştığı haberi geldi ve Belgrat'a doğru tüm ordu hareket ettirildi. Bu sırada hükümdarın vefatı hala saklı tutuluyordu. Hükümdara benzeyen bir Ağa hasta şeklinde hükümdarın arabasına bindirilmişti ve durumu idare etmek için sağa sola el hareketleriyle selam veriyordu. Bu durumda askerler hükümdarın sağ olduğuna inanarak emin oldular. Bu durumu idare eden Sokullu Mehmet Paşa da fırsat buldukça sözde hükümdarın huzuruna giderek bir şeyler söylüyordu.

Tüm ordu artık tehlikeli bölgeden uzaklaşıp çıktıktan sonra Belgrat yakınlarına varılınca Sokullu Mehmet Paşa tüm hafızlardan Kuranı Kerim okumalarını istedi. Bu durum karşısında askerler şaşkınlığa uğrayarak donup kaldılar. Çünkü 46 senedir başlarında olan padişahın vefat etmesi onları büyük bir üzüntüye sokmuştu. Ardından Sokullu Mehmet Paşa'nın teskin edici konuşması sonucunda kendilerine gelerek sakinleştiler ve gözyaşları arasında tekrar yola çıktılar.

Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümü siyasi kurnazlıklarla 48 gün gibi uzun bir süre gizlenip meydana gelebilecek vahim neticelerin gelişmesi önlenmiştir.
" } ] }